PEYGAMBERİMİZİN (S.A.V.) Ahirete Bırakrtığı Dua
Ebû Hüreyre –radıyallahu anh- der ki: Rasûl-i Ekrem –sallallahu aleyhi ve sellem– şöyle buyurmuşlardır:
“Her bir peygambere kabul edileceği vaad edilen bir duâ hakkı verilmiştir. Ben ümmetime şefaat olmak üzere duâmı âhirete bırakmak istiyorum.” (Müslîm, Îman, 334, 335 vd. Buhârî, Deavât, 1; Tirmizî, Deavât, 130; İbn Mâce, Zühd, 37; Dârimî, Rikak, 85; Muvatta’, Kur’ân, 26)
Ebû Hüreyre’den gelen diğer rivayette ise Rasûl-i Ekrem –sallallahu aleyhi ve sellem-: “Her peygamberin mutlaka kabul edileceği vaad edilen bir duâsı vardır. Diğer peygamberler o haklarını bu dünyada kullandılar. Ben ise duâmı kıyamet günü ümmetime şefaat etmek üzere sakladım. Ümmetimden Allah’a şirk koşmadan ölenler inşaallah bu duâya nâil olacaklardır.” (Müslim, İman, 338)
Enbiyây-ı izamın her duâsının müstecâb olması kuvvetle umulur ise de, kat’î olmayıp yalnız bir duâlarının kesin olarak kabul edileceği kendilerine bildirilmiştir. O duâ, her bir nebîye Allah tarafından husûsî olarak verilen duâdır. Ezcümle Hazret-i Âdem –aleyhisselâm– bu müstecâb duâsını tövbesinin kabul olması için; Hazreti Nuh –aleyhisselâm– kavmininin helâki ve beraberindeki mü’minlerin kurtulması için, Hazret-i İbrahim –aleyhisselâm– Mekke-i Mükerreme ve Beytullah için, Hazreti Musa –aleyhisselâm– Fir’avn’ın helâki için, Hazret-i Îsâ –aleyhisselâm– gökten bir mâide sofra indirilmesi için etmişler ve müstecâb olmuştur.
Hazret-i Rasûl-i Ekrem –sallallahu aleyhi ve sellem– Efendimiz ise, bu kesinlikle kabul olunacağı Allah tarafından te’min olunan duâsını, ümmetine şefaat için âhirete bırakmıştır. Ne mutlu O’nun sünnetine sımsıkı sarılan mü’minlere.
Kaynak: Mahmud Sami Ramazanoğlu, Dualar ve Zikirler, Erkam Yayınları