Ayaküstü beslenme ve çocuklarda obezite tehlikesi
Çocuklar bizim ve ülkemizin geleceği. Ekmek arası, döner, hamburger, patates kızartması, tost, pizzave kola gibi yiyecekler “fast food” yani “ayaküstü beslenme” özellikle çocuklarda tehlike. Eğitim yılının başlamasıyla günlük öğünlerden birini okulda geçirecek çocukların bu beslenmeyi tercih etmesi obezite riskini artırmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) sağlığı, “insanın fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik halinde olması” şeklinde tanımlamakta.
Beslenme vücudun sağlığını korumak, geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için vücudun gereksinimi olan besin maddelerini yeterli miktarlarda ve uygun zamanlarda almasıdır.
Çocukluk döneminin, büyüme ve gelişmenin hızlı, öğrenme ve kavrama işlevlerinin önemli, beslenme ile ilgili alışkanlıkların yaşam boyu sürebilecek davranış şeklinde kazanıldığı bir dönemdir. Çocukluk döneminde yeterli ve dengeli beslenmenin, büyüme çağındaki çocukların hem sağlıklarının geliştirilmesi ve korunmasında hem de ilerleyen süreçte kronik hastalıkların önlenmesinde oldukça önemli bir rolü olduğunu bilinmekte.
Çocukların yağ ve karbonhidrattan zengin besinleri fazla miktarda tüketmesinin, fiziksel aktiviteden uzaklaşmasının, televizyon ve bilgisayar oyunlarına yönelmelerinin obezite başta olmak üzere pek çok sağlık sorununun erken yaşta görülmesine neden olduğunu bilinmekte.
Okul öncesi ailenin kontrolünde olan çocuk, okul döneminin başlamasıyla arkadaşları ve çevresindekilerin etkisinde daha fazla kalmaktadır. Ayrıca okulda beslenme ile ilgili kontrolün yeterli olmaması çocukların yanlış beslenme alışkanlıkları edinmelerine neden olabilmektedir. Ayaküstü beslenme çocukları obez yapıyor.
Özellikle, son yıllarda ülkemizde kentsel bölgelerde çocukların enerji yönünden yüksek, doymuş yağ asitleri ve tuz içeriği açısından zengin, posa yani lif içeriği, A, C ve E vitaminleri ve demir, çinko, kalsiyum ve potasyum yönünden yetersiz nitelikte ‘ayaküstü beslenme’ dediğimiz ekmek arası döner, hamburger, patates kızartması, tost, pizza, kola gibi ‘fast-food’ alışkanlığını tercih etmesi sağlık sorunlarının oluşma riskini daha da artırmaktadır.
Yüksek enerji içerikli ve düşük besin değeri olan atıştırmalıkların artan oranda tüketimi ve ev yemeklerinin tüketimindeki azalma modernleşmenin getirdiği birey ve toplum sağlığını olumsuz etkileyen başlıca temel iki faktördür. Bu riski artıran en önemli bir diğer faktör ise çocuğun toplum yaşamına ilk kez bilinçli olarak girdiği, dış dünyayla daha fazla ilişki kurduğu okul dönemidir.
Okulda beslenme ile ilgili kontrolün yetersizliği ve özellikle annelerin günümüzün gerektirdiği şartlar nedeniyle çalışması yanlış beslenme alışkanlıkları edinmelerine neden olabilmektedir. Aşırı ve dengesiz beslenme sonucunda, çocukların büyüme ve gelişmeleri doğrudan etkilenmekte ve sonuç olarak gelişme geriliği yaratmaktadır. Okul çağı döneminde şişman bir çocuğun yaşam boyu devam edecek sağlık sorunları olacaktır.
Çocuklar bizim ve çocuklar ülkemizin geleceği.