Çok Yemekten Sakınmak
Temiz ve helâllerden beslenme, Rabbimizin emridir. Bunu aşmak, taşkınlık ve zulümdür. Her zulüm gibi, bu taşkınlık da ilâhî gazabı celbeder. Nitekim âyet-i kerîmede şöyle buyrulmuştur:
“Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin temiz ve helâl olanlarından yeyin. Bu hususta azgınlık ve nankörlük de etmeyin! Yoksa gazabım üzerinize iner. Gazabım da kimin üzerine inerse, o muhakkak helâk olmuş demektir.” (Tâhâ, 81)
Hadîs-i şerîfler de, insanları çok yemek konusunda uyarmaktadır:
“Mide hastalıkların evidir. Tedavinin özü ise perhizdir.” (Ebû Dâvud, Tıb, 13/3856)
“Âdemoğlu, mideden daha şerli bir kap doldurmaz. Âdemoğluna belini doğrultacak birkaç lokmacık yeterlidir. Ancak ille de -mideyi dolduracaksa- bari onu üçe ayırsın: Üçte birini yemeğe, üçte birini suya, üçte birini de nefesine!..” (İbn-i Mace, Yiyecekler 50/3349; Tirmizi, Zühd 47/2381).
“Ümmetim hakkında en çok şu hususlardan korkuyorum: Şişmanlık, uykuya düşkünlük, tembellik ve iman zayıflığı!” (Suyûtî, Câmiu’s-Sağîr Tercümesi, Hadis No: 295)
“Sizin Allâh’a en sevimli olanınız, az yiyip içen ve bedence hafif olanınızdır.” (Suyûtî, Câmiu’s-Sağîr Tercümesi, Hadis No: 221)