Dualarının Kabulu İçin Sıkıntıda Bulunanlara Yetiş!
“ Her kim duâlarının kabûlünü, gam ve üzüntülerinin def olup kaldırılmasını arzû ederse sıkıntıda bulunanların imdâdına yetişsin. ” (Müslim, Müsakat, 32; İbn Hanbel, Müsned 3/32)
” Bir müslümanın sıkıntısını giderene, Allahü teâlâ iki nur verir. Bu iki nurla Sıratta o kadar çok kimse aydınlanır ki sayısını ancak Allahü teâlâ bilir.” [ Taberani ]
” Bir müslümanın, din kardeşinin bir ihtiyacını karşılaması on yıl itikâftan iyidir. Allah rızası için bir gün itikâf ise, insanı Cehennem ateşinden pek çok uzaklaştırır. “ [ Taberani ]
” Duasının kabul, kederinin yok olmasını isteyen, darda kalanı ferahlandırsın! “ [ İbni Ebiddünya ]
” Kim, arkadaşının ihtiyacını görürse, Allahü teâlâ da onun ihtiyacını karşılar. “ [ Taberani ]
” Hayra vesile olan, hayır işlemiş gibidir. Allahü teâlâ, sıkıntıya düşene yardım edeni sever. “ [ İbni Neccar ]
” Cehennemlik biri, Cennetlik birine rastlayınca ona der ki:
– Beni tanıdın mı?
– Sen kimsin?
– Benden abdest suyu istemiştin, ben de onu sana hediye etmiştim.
Cennetlik olan, ona şefaat eder. Yine Cehennemlik biri Cennetlik olana şöyle der:
– Beni tanıdın mı?
– Sen kimsin?
– Bana bir iş söylemiştin, ben de o işini yapmıştım.
Bunun üzerine ona şefaat eder ve şefaati kabul edilir. “ [ İbni Mace ]
” Bir mümini sevindiren, beni sevindirmiş olur. “ [ Ebuşşeyh ]
” Müslümana sözle yardım eden veya onun için bir adım yürüyen, kıyamette Peygamberlerle emin olarak haşrolur ve 70 şehid sevabına kavuşur. “ [ Hatib ]
” Kim bir mümini ferahlatırsa, Allahü teâlâ da kıyamette onu ferahlatır. “ [ İ.Mübarek ]
” Bir kimse, mümin kardeşini sevindirince, Allahü teâlânın yarattığı bir melek, bu kimse ölünceye kadar hep ibadet eder. Ölüp kabre konunca, yanına gelerek, “Beni tanıyor musun?” der. Ölü, “Hayır, sen kimsin?” diye sorunca, “Bir müslümana vermiş olduğun sevincim. Bu gün seni sevindirmek için, sana gönderildim. Kabirde ve kıyamette sana şefaat edip Cennetteki makamını göstereceğim” der. “ [ İ.Ebiddünya ]
” İki şey var ki, ondan daha iyisi yoktur: Allahü teâlâya iman ve Onun kullarına iyilik etmek, şefkatli olmak. İki şey var ki, ondan daha kötü iki şey yoktur: Şirk ve insanlara kötülük etmek. “ [ İ.Askalani ]
” Hasene yapınca sevinen, seyyie yapınca üzülen mümindir. “ [ Ebu Ya’la ]
” Hasenen seni sevindiriyor, seyyien de seni üzüyorsa, sen müminsin. “ [ Diyâ ]
( Hasene; iyilik, güzellik, sevap. Seyyie; günah, kötü iş )
” Allahü teâlânın en çok sevdiği kulu, Onun nimetlerinin, kullarına ulaşmasına vasıta olandır. “ [ Deylemi ]
” Her iyilik sadakadır. “ [ Tirmizi ]
“ İnsanların iyisi, insanlara iyilik eden kimsedir. ” [ İ. Ahmed ]
” Arkadaşın iyisi, arkadaşına, komşunun iyisi ise komşusuna iyilik eden kimsedir. “ [ Tirmizi ]
” En iyiniz, kendisinden hep iyilik beklenilen ve şerrinden emin olunandır. En kötünüz, kendisinden iyilik beklenilmeyen ve şerrinden emin olunmayandır. “ [Tirmizi]
” Layık olana da, olmayana da iyilik et! İyilik ettiğin kimse, buna layıksa ne iyi. Layık değilse, sen iyilik ehlinden olursun. “ [ İbni Neccar ]
” İnsan, kendine iyilik edene sevgi, kötülük edene de nefret duyacak şekilde yaratılmıştır. “ [ Ebu Nuaym ]
” İyilikler fenalıkları giderir. “ [ Ebu Nuaym ]
” İyilik zâyi olmaz, kötülük unutulmaz, herkes ettiğini bulur. “ [Beyheki]
” İyilik etmek ve fenalıktan sakındırmak hususunda birbirinizle yardımlaşın! “ [ Maide 2 ]
” Mümin, [Allah rızası için] yaptığı her işten sevap alır. Yoldaki bir şeyi kaldırsa, birisine yol tarif etse, sözünü anlatamayana yardım etse, birine keçisini sağarak yardım etse, sevap alır. ” [ Ebu Ya’la ]
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
” Darda kalana kolaylık gösterene, Allahü teâlâ da dünya ve ahirette kolaylık gösterir. Kim de bir müslümanın aybını örterse, Allahü teâlâ da dünya ve ahirette onun aybını örter. Kul, kardeşine yardım ettiği müddetçe, Allahü teâlâ da kendisine yardım eder. “ [ Müslim ]
” Duasının kabul olmasını ve kederinin giderilmesini isteyen, darda kalanı feraha kavuştursun! “ [ İ. Ebiddünya ]
” Allah katında amellerin en sevimlisi, bir müslümanı sevindirmek yahut bir sıkıntısını gidermek veya sabrını taşıran bir kederini ortadan kaldırmak yahut borcunu ödemektir. “ [ Ebuşşeyh ]
” Bir müslümana elbise veren, o elbiseden bir parça kalsa da, Allah’ın hıfzı emanında olur. “ [ Hakim ]
Farzlardan sonra en kıymetli amel, mümini sevindirmektir. [ Taberani ]
En kıymetli amel, bir müminin sıkıntısını gidermek, borcunu ödemek veya karnını doyurmak suretiyle sevindirmektir. [ Taberani ]
Sıkıntıya düşene, çaresize yardım edeni Allahü teâlâ sever. [ İbni Neccar ]
Din kardeşinin bir işini yapmak için gidenin, her adımında 70 günahı affedilir ve 70 sevap verilir. O iş bitene kadar, böyle devam eder. İşi yapılınca, bütün günahları affedilir. O işi yaparken ölürse, sorgusuz sualsiz Cennete gider. [ İbni Ebiddünya ]
Duam kabul olsun, sıkıntım gitsin diyen, darda kalanı ferahlandırsın! [ İbni Ebiddünya ]
“İşlerde istihâre edenler, yani Allah’tan hayır dileyerek rızâsına muvafık hareket edenler zarar etmezler. İstişâre edenler de işin sonunda pişman olmazlar. İdâr-ı maîşetinde isrâf etmeyip i’tidal yolunu iltizâm edenler de fakr u zarûrete düşmezler.” (Heysemî, Mecmau’z-zevâid, II, 280)