Haberiniz Olsun

Konya ‘ da Şivlilik ve Fener Alayı Kültürü



Şivlilik, Konya’da Hicri takvime göre üç ayların başlangıcı olan recep ayının ilk perşembesini cumaya bağlayan gecede ve Regaip Kandili sabahı çocuklarca yapılan kandil kutlama geleneğidir. Konya’da bu güne “ilk namaz” adı da verilir. Şivlilik, Konya’ya has bir gelenektir. Receb ayının ilk günüdür ve Konya’da ‘Şivlilik Günü‘ olarak kutlanır.

Kandil gecesi kutlama geleneği Osmanlı Devleti döneminde padişah II. Selim’den (1566-1574) itibaren sürdürülmektedir.

Regaip Kandili‘nin ilk gündüzü Şivlilik, iki aşamalı olarak kutlanılır.

FENER ALAYI

İlk aşama, kandilden bir hafta önce,  akşam namazından sonra mahallenin bütün çocukları, gençleri, gelinleri mahalledeki en uygun yere toplanırlar. Bu alanda herkesin toplanma amacı Fener Alayı denilen kutlamayı gerçekleştirmektir. Mahallenin abileri, kutlama alanını hazırlarken; çocuklar, bakkallardan satın aldıkları, ortasında mum bulunan, kâğıttan yapılmış rengârenk, irili ufaklı karpuz, davul, sünme, kuyruklu ismi verilen fenerleriyle gelir,  kutlama alanında yakılan ateşin etrafında halka olur ve fener alayına katılırlar.

Üç aylar, o sene hangi mevsime denk gelmişse, Şivliliğin kutlanma şekli de ona göre şekillenir. Soğuk kış geceleri, bu kutlama için biraz elverişsizdir, ama yine de kutlama muhakkak yapılır.

ÇOCUKLARIN MUTLULUK KERVANI

Dünyanın değişik coğrafyalarında farklı kültürel kutlamalara sahne olan Üç ayların başlangıcı Konya’da sadece ibadetle mükellef yetişkinler için değil, çocuklar için de bir teslimiyettir. Üç ayları iple çeken çocuklar için o gün, Ramazan Bayramı’na kadar sürecek mutluluk kervanının başlangıcıdır.

Şivlilik ile ilgili Konya tarihçilerinin yaptığı tarif şöyledir; “Regaip Kandili günü sabahı, sabah namazından sonra mahalledeki üç ile on beş yaş arasındaki kız erkek çocukları sokak başlarında toplanarak ilk kapıdan başlamak üzere kapıları birer birer çalarak açılmasını beklerler, kapı açılması biraz gecikti mi hep bir ağızdan ve tempo ile şu maniyi söylemeye başlarlar. ‘Şivli şivli şişirmiş, Erken kalkan pişirmiş, İki çörek bir börek, Bize namazlık gerek. Şivlilik…’ Çocukların sesini duyan ev sahibi bayan, elindeki tabak dolusu üzüm veya ne verecekse onunla gelerek kapıyı açar ve sıra ile çocukların avucuna veya ekseriye boyunlarına takmış oldukları keselere birer avuç vermek suretiyle onları sevindirirmiş. Çocuklar bu kapıdan kısmetlerini aldılar mı diğer kapıya topluca koşmaya başlar, öğleye kadar bütün mahalle dolaşılmış olur.

Çocuklar gezerken de aşağıda örneği verilen manileri okumaktadırlar.

Şivli şivli şişirdi,
erken kalkan pişirdi.
İki çörek, bi börek
bize şivlilik gerek.

Şivli şivli şişirmiş
Erken kalkan/olan pişirmiş
İki çörek bir börek
Bize namazlık gerek.

Şivli şivli şişirmiş
Ergen oğlan pişirmiş
İki çörek bir börek
Bize şivlilik gerek.

Şivli şivli şişirmiş,
Erken kalkan pişirmiş,
İki çörek bir börek,
Bize namazlık gerek. Şivliliiiiik…
Günümüzde eskisi kadar maniler çok söylenmemekte çocuklar hep bir ağızdan
“Şivliliiiiiik” diye bağırıp zilleri çalmaktadırlar. Ayrıca sadece evlerden değil bakkallardan,

ÇOCUKLARA İKRAM YAPILIR

Kutlamanın ikinci aşaması çocuklara yapılan ikramdır. Şivlilik günü, bütün evlerde bir hareketlilik yaşanır. Çocuklar, ellerine aldıkları torbalarla kapı kapı gezip şivlilik toplarken, anneler de evde “bişi denilen, hamur işi kızartmaları hazırlamak için mutfağa girerler. Şivlilik günü gelmeden günler önce çarşılar, pazarlar, marketler, bakkallar hazırlığa başlar.

Önemli bir ayrıntı ; şivlilik tolanacak küçük heybeler yün iplikten el tezgahlarında dokuma olarak yapılır. Sadece bu güne özeldir. Üzerinde özel işlemeler bulunur. Bu heybe ile toplanan şivlilik yenilip bitinceye kadar bu heybede kalırdı. Günümüzde bu gelenek bozuldu, yerini naylon poşetler aldı.

Eski şivlilik kutlamalarında üzüm ve kırık sarı leblebi ( şak çerez ) dağıtılırdı. Günümüz şivlilik törenlerinde, üzüm ve kırık sarı leblebinin yerini ucuz ve sağlıksız gofret çikolata, lolipop gibi ucuz ve sağlıksız ürünler alıyor.

Müstakil evlerin tek tek dolaşılması olağan bir durum, ama apartman daireleri çocukları biraz zorluyor. Bunun da çözümü kapıcılardan geçiyor. Daire sakinleri, çocuklar için aldıkları yiyecekleri akşamdan apartman kapıcısına veriyor, sabahleyin toplanan bütün yiyecekler ayrı ayrı kaplarla binanın önünde çocukları beklemeye başlıyor. Çocuklarda bir apartmana gittikleri zaman, tüm dairelerin ikramını, tek kalemde almış oluyor. Özellikle toplu konut bölgelerinde ki bu manzara kabul edelim ki sadece Konya’ya özel bir durum.

AİLE BÜYÜKLERİNİN ELLERİ ÖPÜLÜR

Konya’da Namaz âdetleri bu kadarla kalmaz. Üç ayların gelmesiyle Konyalıların Namaz mübareği ziyaretleri başlar. Evlenip yuvadan ayrılan çocuklar yanlarına kendi çocuklarını alarak, tıpkı bayram ziyaretlerinde olduğu gibi, ailelerini ve akrabalardan yaşça büyük olanları ziyaret ederler. Büyüklerinin Namazlarını özellikle “Namazın mübârek olsun” temennisiyle tebrik ederler. Bu ziyaretler sırasında anneler / kayınvalideler, evlat ve torunlarına zengin ananevi-yöresel yemekler ikram ettikleri gibi, yemekten sonra da evde bulunan bütün çerez ve meyve çeşitlerinden bir çetnevir sofrası hazırlayarak şivlilik ikramı yaparlar. Konya’da ebeveynin, hısım-akrabaların Namaz mübareğini ihmal etmek önemli bir kusurdur.

Konya’da, çağımızı saran modernleşmeye, globalleşmeye karşı dimdik ayakta kalarak varlığını sürdüren en güzel geleneklerden biridir, şivlilik. Gelir seviyesi ne olursa olsun, toplumun her kesiminden insanın bu geleneği sürdürme çabası da Konya adına mutluluk vericidir.

Editör

DİKKAT ÖNEMLİ : Sitemiz bilgi ve kültür konularında sizlere bilgi derlemek amacıyla kurulmuştur. Sizlerin öneri ve düşünceleri bizim için çok kıymetlidir. Bu dilekle bizimle ve okuyucularımızla paylaşmak istediklerinizi yazabilirsiniz. Bu sitede yer alan içerik hiçbir durumda tanı ve tedavi amaçlı bir öneri niteliği taşımamaktadır.Tüm sağlık sorunlarınız için öncelikle doktorunuza başvurunuz. Alternatif tedavi yöntemleri için doktorunuzdan tavsiye alınız ve doğal ürünleri bilinçli, doktorunuzun belirttiği şekilde tüketiniz. Sitede yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlı olup, kullanımına, uygulanmasına, satın alınmasına, delil gösterilmesine veya tavsiye edilmesine aracılık etmez. Sitemizdeki bilgiler, hiç bir zaman kesin bilgi kaynağı olmayıp, kullanıcılar tarafından eklenmiştir veya yorumlanmıştır. buradaki bilgiler sitemizin asıl görüşlerini içermeyebileceği gibi hiçbir taahhüt ve tavsiye yerine de geçmez.

Bir cevap yazın