Sağlıklı tencere hangisi
Toprak kaplar :
Topraktan yapılmış güveçler içinde pişirilen yiyecekler, besleyici özelliklerini ve özsularını kaybetmiyorlar.
Topraktan yapılan çömlekler ve diğer çömlek ürünleri kırılmadıktan sonra onlarca yıl paslanmadan, çürümeden ve çevre şartları nedeniyle bozulmadan aynı şekilde kalabiliyorlar. Bunun dışında, saklama ve depolama amaçlı kullanılan dev toprak kaplar içerisine koyulan şarap, zeytinyağı gibi asidik ya da bazik bileşiklerin yapısı uzun yıllar bozulmadan kalabiliyor ve sahip oldukları doğal yapı nedeniyle bu kaplar, onların lezzetlerini de yaptığınız bir güveç et yemeğinde veyahut bi çömlek yoğurttaki gibi olumlu yönde değiştiriyorlar.
Toprak kapların en önemli özelliği de porlu yapılarından dolayı nefes alıp verebilmeleridir.
Gözenekler sayesinde bu tür kaplar suyun geçmesine engel olurken, havanın geçmesine izin veriyorlar bu da çömlekçiliğin önemini bir kez daha vurguluyor.
Daha besleyici, daha sağlıklı, daha vitaminli… Tükettiğimiz besinlerin bu değerleri sadece doğal yapılarından değil, pişirilme yöntemlerinden de geliyor. Kullandığınız tencere, tava ya da fırın kaplarının hangi maddeden yapıldığı, tükettiğiniz yiyeceklerin lezzetini olduğu kadar besin değerini ve dolayısıyla sağlığınızı da etkiliyor. Tencere imalatı için kullanılan bazı maddeler, pişirme esnasında besinlerdeki maddelerle kimyasal reaksiyona girebiliyor. Bu nedenle mutfakta, özellikle de ısıya maruz kalan kapları seçerken bilinçli davranmak gerekiyor. Hangi malzeme ne kadar sağlıklı ve hangi tencereyi nasıl kullanmak gerekiyor.
İşte bu nedenle mutfakta, özellikle de ısıya maruz kalan kapları seçerken bilinçli olmak çok önemli. Hangi malzeme ne kadar sağlıklı ve hangi tencereyi nasıl kullanmak gerekiyor?
Çelik kaplar :
Çelik, demir ve karbona çok az miktarda diğer elementlerin karşılaştırılmasıyla elde ediliyor. Günümüzde mutfaklarda en çok tercih edilen tencere malzemesi olan çelik, yapısı gereği ısıyı eşit dağıtmıyor. Bu yüzden kaliteli çeliklerin tabanı bakır yada ısıyı eşit dağıtan başka bir meteryalden üretiliyor. Pişirme süresi uzun olsada, yiyeceklere herhangi bir toksik madde geçirmeyen çelikte tencereler , aşınmaya ve oksidasyona karşı son derece dayanıklı olduklarından çelik tencereler oldukça sağlıklı gereçler. Besinler çelik tencerelerin içinde risksiz bir şekilde saklanabilir.
Çorbadan balığa tüm yemekler lezzetlerini kaybetmeden, kendi bozulma süreleri içinde, çelik tencereler içinde korunabilir. Çelik tencerelerde yemek pişirirken ve temizlerken yüzeyinin metal bir ürünle sertçe ovulmasına yada çizilmemesine dikkat etmek gerekiyor. Çift tabanlı çelik tencereler, normal tencerelere oranla BI vitaminini 1.27 kat, B2 vitaminini % 15-42, C vitaminini % 20-36, demiri ise % 25 oranında daha fazla koruduğundan çift tabanlı çelik tencere tercih edilmelidir.
. Çelik tencerelerle yemek pişirilirken tahta kaşıkların kullanılmasını öneriyoruz.
Teflon kaplar :
Teflon ya da diğer adıyla ‘politetraflu oroxtilen’, plastik türevi hijyenik bir kaplama maddesidir. En önemli özelliği içinde pişirilen yiyeceklerin tencerenin yüzeyine yapışmaması böylece bu amaçla kullanılan yağın azaltılmasın ya da hiç kullanılmamasına imkan tanımasıdır. Teflon çok kolaylıkla mikroabrazyona uğrayıp aşınıp, besinlere geçebilecek zararlı bir kaplama malzemesidir. Teflonun altında sıklıkla besinlerle temas etmemesi gereken asitli aliminyum malzemesi kullanılıyor.
Teflon ürünlerinin zararlarını artık bilmeyen yok. Kanserden troide kadar birçok zararı bulunuyor. Avrupa’da satışı yasaklanan teflon ürünlerini hayatımızdan çıkartmamız yerinde olacaktır.Teflon tencere ve tava kullanmayarak teflondan bir nebze uzak kalabilsekte, tost makinalarımız, ekmek yapma makinalarımız, çeşitli teflon mutfak gereçlerimizle farkında olmadan teflona maruz kalıyor olabiliriz. En küçüğünden troid hormonun işlevini bozan bu meteryalden uzak durmayı daha fazla dikkate almalıyız.
Alüminyum kaplar :
Bu madde ısıyı kolayca geçirdiğinden ve ucuz olduğundan çeşitli mutfak araçlarının yapımında kullanılır. Alüminyum tencereleri oksidasyona karşı korumak için üzerlerine alümin adlı bir madde sürülür. Bu madde alüminyumu korursa da tencerenin içindeki yiyeceği korumaz. Tıp literatüründe alüminden zehirlenme vakaları kaydedilmiştir. Alüminin alzimere ve kanda zehirlenmelere yol açıyor beyin gelişimini olumsuz etkiliyor.
Bu tür kapların içinde yiyecek piştiğinde veya yiyecek bırakıldığında
insanı düşündüren renkler oluşur :
— Elma koyu yeşile dönüşür. kiraz pişirilip 12 saat bırakılırsa kabın içindeki küçük deliklerin çoğaldığı görülür.
— Suda pişen sebzeler suyunu tamamen çekince dipte beyaz bir tabaka oluşur.
— Kahve birkaç saat sonra acımtırak bir tat alır.
— Yumurta akı yeşile çalar.
— Süt mavimtırak bir renk alır. Eğer kap eskiyse kaynayan sütün üzerinde alüminyum parçacıklarının ince bir toz tabakası gibi yüzdüğü görülür.
— Çay duruluğunu yitirir.
Alüminyum tencereler pişirme ve saklama koşulları açısından önerilmez. Bu tür tencerelerde pişirilen yemeklerin bekletilmesi uygun değildir. Pişirdiniz ve yediniz, yemeyeceğiniz kısmın cam kaplarda buzdolabında saklanması gerekir. Sonuç olarak yiyecekleri alüminyum kaplarda bırakmamalı; özellikle kap eskimişse alüminyum kap kullanmamalıdır. Aliminyum kaplar günümüzde çok rağbet görmese de farkında olmadan pek çok üründe aliminyum karışımlarını görebiliyoruz. Mesela teflon tencere alt katmanları, seramik, döküm tencere alt katmanlarında aliminyum görebiliyoruz. Ayrıca aliminyum folyo ve aliminyum kullan-at sütlü tatlı hazır kaplarının da ana maddesinin aliminyum olduğu unutulmamalı, bu ürünlerden de uzak durulmalıdır.
Bakır kaplar :
Bakır, doğada serbest ya da diğer elementlerle beraber bulunan bir madde. Çok uzun yıllardır pişirme amacıyla kullanılan saf bakır çok yumuşaktır. Bu nedenle diğer metallerle alaşım halinde kullanır. Bakır kolaylıkla okside olabilen bir madde olduğundan, hayvansal ya da bitkisel gıdalardaki proteinlerle kolaylıkla reaksiyona girebiliyor, bunun sonucunda da sindirim sisteminde sorunlara yol açabilecek bakır sülfat oluşuyor. Bakırın bir özelliği de aside temas ettiğinde kolaylıkla çözülebilmesi,
İşte bakır kaplar, bu nedenle kalaylanıyor ve bakırın besinlerle teması engelleniyor. İyi kalaylanmayan bakır tencerelerden yiyeceklere kurşun geçme ihtimali vardır.
Bakır tencerelerin kullanılmasında bir sakınca yoktur, yeter ki bakırı yeşil renge dönüşmesin. Kalayı yer yer gitmiş bir bakır tencerede yemek pişirmenin bir sakıncası olmayabilir; yeter ki pişen yemek hemen tencereden boşaltısın. (yinede riske atmamak gerekir). İnsanı zehirleyen, yemeğin bir süre tencerede kalması, yani bakırla temas etmesidir; özellikle yemekte limon varsa. besinlerin asitleri kalayın bozulmasına neden oluyor. (Fransız reçel kitapları en iyi reçelin kalaysız bakır tencerede yapıldığından söz eder; kalay reçelin rengini ve çeşnisini bozar.
Cam kaplar:
Cam, silisyum dioksit, sodyum ve kalsiyumoksit karışımıdır. Ancak bu maddelerin oranlarına bağlı olarak değişik tür camlar yapılabilir. Cam pişirme tencereleri için herhangi bir sağlık sorunu yaratacak durum söz konusu değildir. Fırında ya da ocakta bu cam pişirme kapları da gönül rahatlığıyla kullanılabilir. Gayet sağlıklı kaplardır. Cam gözeneksizdir ve asit ve alkaliden etkilenmez. Bu bakımdan pişirme ve saklama kabı olarak uygundur. Bazı cam kaplar ani ısı değişikliklerinden etkilenirler ve kırılırlar. Ancak son yıllarda ani ısı değişmelerine de dayanıklı camlar yapılmıştır. Yine de cam kapları düşük ısıda pişirmekte ve ocaktan aldıktan sonra soğuk yüzeye bırakmamakta yarar vardır. Cam kaplarda yiyecekler yapışabilir, bunlar ıslatarak bekletme veya su konulup hafif ısıtma ile giderilebilirler. Camlar çizilirse temizlenmeleri güçleşir. Bu nedenle telle ovulmamalıdırlar.
Porselen pişirme kapları :
Bu kaplarda da bir problem yok ama sadece porselen pişirme kaplarında desen verme amacıyla çok fazla süsleme ya da benzeri şeylerle boyalı maddeler kullanılıyorsa bu kaplarda zararlı olabilir. Genelde sade ve daha beyaz olanlar tercih edilmelidir. Porselen pişirme kaplarında da yine boyaların ısı esnasında yiyeceğe geçmesi mümkün olabilir, bu yüzden daha dikkatli olunmalıdır. Bunların sakıncaları çabuk kırılması, ateşi iyi dağıtmaması, aşırı yakıt harcaması ve yiyeceğin yüzeyini iyi pişirmemesidir. Ateşin iyi dağılmaması ve pişme süresinin uzun olması besinlerdeki B2 vitaminini yansızlaştırır.
Emaye kaplar :
Dünyanın en eski kaplama malzemesi olan emaye metalin üzerine sıkıca yapışan anorganik camsı bir kaplamadır. Emaye kaplamanin amaci yüzeyi korumaktir. Ayrica korozyona karsi korudugu yüzeye çok degerli estetik özellikler katar. Yüzeyi pürüzsüzlestirip camsi bir parlaklik saglar. Ayni zamanda kolay temizlenir ve hijyeniktir. Zamana karsi dayanikli oldugundan renkleri solmaz ilk günkü görüntüsünü korur, dis etkilere karsi dayaniklidir. Emayeler koku ve tat olarak nötr kaldiklarindan, Emaye saklama kaplarinda tutulan yiyeceklerin tatlarında ve kokusunda bir degisiklik meydana gelmez. Bu nedenle buzdolaplarının iç kisimlari da emaye kaplanmaktadır. Soguga ve sicaga karsi dirençlidir, ani isi değisimlerinden etkilenmez.
Ancak emayelerin özellikleri tek baslarina yeterli degildir. Çünkü tek baslarina kullanilmazlar her zaman bir madene bagli bulunurlar. Bu nedenle kaplandiklari madenle uyumlari çok önemlidir. Kendilerine en uygun madene baglanmalidirlar. Tek başına emaye olan kaplarda sağlıklıdır ama diğer alaşımları tam olarak bilinmelidir.
Demir döküm kaplar :
En sağlıklı olan pişirme kaplarıdır. Demir doğada serbest şekilde bulunan bir madde. Çok kolay ve çabuk bir şekilde okside oluyor, çözülebiliyor. Demirden yapılmış kızartma kaplarının kullanımı oldukça yaygın. Çünkü yüksek ısıya karşı çok dayanıklı bir madde.
Demir kapların sağlık üzerinde ilginç bir etkisi var. Bu kapların kansızlığa iyi geliyor. Demir kaplardan besinlere, demir geçebiliyor. Ancak demirdeki oksidasyon yiyeceklerin lezzetini bozabiliyor. Bu nedenle demir tencere almak isteyenlerin en kaliteli olanları tercih etmesi uygun. Demir kaplar saklamak için hiç uygun değil, bu nedenle yiyecekler piştikten sonra hemen başka kaplara aktarmalısınız.
Döküm tencerelerle ilgili olarak; birçok döküm tencere çeşidi mevcut fakat en ideal olanı %100 demir döküm olan ağır tencereler. Bunların taşınması da oldukça zor çünkü çok ağırlar. Bulaşık makinasına da konmuyorlar. Ağır kimyasal temizleyici kullanılmıyor.Islakta bırakılmaması gerekiyor, paslanma olmaması için. Bu yüzden bu tencereleri çok aşırı titiz hanımlara tavsiye etmiyoruz
Seramik pişirme kapları:
Seramik Tencereler eğer gerçek seramik ise sorun teşkil etmezken, son teknoloji olan nanoteknoloji iseler sağlık açısından riskler taşıyorlar. Seramik tencere ürün segmentinde dikkatli olup, seramik kaplı, cam – seramik kaplı ya da doğal minerallerden üretilen ve içeriğinde kanserojen maddeler bulunmayan ekolojik diye nitelendirilen tavalar, tencereler tercih edilmelidir. Seramik pişirme tencerelerinde herhangi bir çatlak, kırık ya da benzeri bir şey olmamasına özen gösterilmelidir, çünkü kırık ve çatlaklarda oluşabilecek birtakım zararlı maddeler yiyecekle temas edebilir. Çatlak, kırık olmayan ısıya dayanıklı seramik pişirme kapları, özellikle fırınlama yönteminde çok rahatlıkla kullanılabilirler.