Mutfağımdaki Sırlar

Tuz Çeşitleri Nelerdir ?




Tuz istisnasız her sofraya giriyor. Dolayısıyla yediden yetmişe herkesin temasta olduğu bu besin öğesini incelemek oldukça önemli.

Ayrıca artık marketlerde o kadar fazla tuz çeşidi görüyorum ki, en sağlıklı tuz tercihini bu seçenekler arasından yapmak birçok kişi için oldukça zor.

Madem tuz konusunda bu kadar fazla çelişki var, o zaman sizin için bir rehber hazırlama zamanı geldi demektir.

Tuz çeşitleri: Neden Önemli?

Tuz yaşamanız için gerekli olan bir öğe. Çünkü tüm hücreleriniz enerji üretmek, kasılmak, sinyal iletmek ve içerisindeki sıvıyı korumak için minerallere ihtiyaç duyarlar .

Bu mineraller tükettiğiniz besinlerde olmakla beraber çoğu zaman onları yeteri kadar alamazsınız ve diyetinize farklı mineral kaynakları eklemeniz gerekir.

İşte bu sebeple uzun süredir insanların size söylediği “tuz zararlıdır” veya “tuzu azalt” söylemlerine kulak asmamanızı öneriyorum. Çünkü aşırı tuz tüketimi kadar, hiç tuz tüketmemek de hastalıklara davetiye çıkartır.

Tuz tüketim miktarı ile ilgili hızlı bir cevap istiyorsanız hemen vereyim. Sağlıklı kişiler (besinlerin içinde doğal olarak bulunan tuz bileşimlerinin haricinde) günde 8-15 gram arası tuz (yani 2-3 çay kaşığı) tüketmelidir.

Buraya kadar tuzun önemine kısaca değindim. Ama hangi tuz çeşidini tüketmeniz gerektiğinden hiç bahsetmedim. Birazdan sizlere sağlıklı tuz çeşitlerini sıralayacağım.

Ama unutmayın, sık kullanılmayan Hawaii, kosher veya tütsülenmiş tuz seçenekleri listemede yok.

Hadi hangi tuzu seçeceğinizi beraber kararlaştıralım.

Sofra tuzu (rafine tuz)

Yer altı kaynaklarından, yüksek sıcaklık ile işlenmesi ile ortaya çıkan tuz çok fazla kimyasal prosedüre maruz kalır.

İşlenme sırasında uygulanan ısıl işlem tuzun kristal yapısını bozar ve farklı bir molekül yapısına geçmesine neden olur. Ayrıca sofra tuzunun yapısı gereği çok fazla küçük parçadan oluştuğunu biliyorsunuz. Bu sebeple yapıyı akışkan tutmanız gerekir. Çünkü topaklanmış bir tuzu kimse istemez.

Topaklanmayı önlemek için sofra tuzuna birçok farklı kimyasal eklenir. Bu kimyasallar aliminyum içerebilir ve son araştırmalar aliminyum alımının nörolojik birçok hastalığa (özellikle de Alzheimer) neden olabileceğini gösteriyor.Son olarak sofra tuzunun çok fazla sodyum içerdiğini belirtmek istiyorum. Bu değer diğer tuzlardan neredeyse %97 daha fazla.

Bu çok fazla sodyum demek!

Yani sofra tuzu (rafine tuz) benim incelemem sonucunda sınıfta kaldı ve sofraya girmeye hak kazanamadı.

Deniz tuzu

Deniz suyunun buharlaştırılması veya deniz üzerindeki minerallerin süzülmesi ile üretilen deniz tuzu bir diğer seçenek. Ayrıca deniz tuzu sodyum ile beraber içerisinde birçok farklı element (çinko, magnezyum ve hatta demir) içerir. Eser elementleri bedene doğru miktarda almak sağlıklı yaşamak için oldukça önemlidir.

Buraya kadar deniz tuzu sağlıklı bir seçenek olarak görülse de bu durum her zaman geçerli değil. Çünkü denizlerimiz kirleniyor ve bu durum denizlerden çıkan tuzu da kirletir. Özellikle kirli denizlerden gelen tuzlarda ağır metaller, hormon bozukluğuna sebep olan plastik kalıntıları olabilir.

Bu sebeple eğer deniz tuzu alacaksanız hangi denizden, ne şartlarda geldiğini bilmeniz ve üretim aşamasında doğru testlere tabi tutulduğundan emin olmanız gerekir.

Tavsiyem kirlenmemiş ortamlardan çıkartılan deniz tuzlarını tercih etmeniz. Eğer üretici bu konuda bilgi vermiyorsa (Türkiye’de hiçbir deniz tuzu üzerinde üretim yeri hakkında ayrıntılı bilgi göremedim) deniz tuzunu kullanmamalısınız.

Himalaya tuzu

Pembe renkli, daha hafif bir tadı olan ve Himalaya dağındaki tuz yataklarından çıkartılan Himalaya tuzu oldukça değerli. Çünkü içerisinde 60’dan fazla farklı mineral bulundurur ve tuz yatağının çok eski olmasından dolayı kirlenme riski oldukça azdır. Himalaya tuzu, tüm tuz çeşitleri içerisinde en fazla mineral içeriğine sahip türlerden biridir. Pembe renk bu minerallerin oksitlenmesine bağlı.

Dolayısıyla bu güzel rengin değerini bilmelisiniz.

Eğer gerçek bir Himalaya tuzu bulursanız (birçok kopya mevcut) satın almanızı öneririm. Sodyum içeriğinin daha az olması, doğallığı ve diğer minerallerin düzeyi Himayala tuzunu kesinlikle bir adım öne çıkarıyor.

Ayrıca düşük sodyum içeriği birçok hasta için daha fazla tuz tüketimi anlamına gelir. Eğer tuz tüketiminden vazgeçemeyen bir hastaysanız Himalaya tuzu daha az zarar görmek için iyi bir tercih.

Kaya tuzu

Çankırı Kaya tuzu 250 – 300 milyon yıl önce oluşmuş çok değerli bir doğal tuzdur. Göl tuzları gibi sanayi atıkları kesinlikle bulaşmamıştır. İçerisinde 84 element, mineral bulunmaktadır, aynı şekilde insan vücudu da 84 elementten ve su dan oluşmuştur. %100 doğal, rafine edilmemiş katkısız Çankırı kaya tuzunu tüketerek vücudumuzun mineral ihtiyacını buradan karşılayabiliriz.

Detaylı bilgi için bakınız : http://sifalibitkideposu.com/kaya-tuzu/

Editör

DİKKAT ÖNEMLİ : Sitemiz bilgi ve kültür konularında sizlere bilgi derlemek amacıyla kurulmuştur. Sizlerin öneri ve düşünceleri bizim için çok kıymetlidir. Bu dilekle bizimle ve okuyucularımızla paylaşmak istediklerinizi yazabilirsiniz. Bu sitede yer alan içerik hiçbir durumda tanı ve tedavi amaçlı bir öneri niteliği taşımamaktadır.Tüm sağlık sorunlarınız için öncelikle doktorunuza başvurunuz. Alternatif tedavi yöntemleri için doktorunuzdan tavsiye alınız ve doğal ürünleri bilinçli, doktorunuzun belirttiği şekilde tüketiniz. Sitede yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlı olup, kullanımına, uygulanmasına, satın alınmasına, delil gösterilmesine veya tavsiye edilmesine aracılık etmez. Sitemizdeki bilgiler, hiç bir zaman kesin bilgi kaynağı olmayıp, kullanıcılar tarafından eklenmiştir veya yorumlanmıştır. buradaki bilgiler sitemizin asıl görüşlerini içermeyebileceği gibi hiçbir taahhüt ve tavsiye yerine de geçmez.

Bir cevap yazın