Sağlık

Türkiye’nin Şifa Dolu Kaplıcaları ve Özellikleri




Türkiye’nin Şifa Dolu 11 Kaplıcası ve Özellikleri

Sağlık turizmi açısından her dönemde önemli olan kaplıcalar, her şeyin doğalına yöneldiğimiz bugünlerde daha da fazla ilgi görmeye başladı. Jeotermal kuşak üzerinde olan Türkiye, 1300’e yakın farklı sıcaklık ve içeriklerden oluşan doğal kaynak suyuna sahip, ve termal kaynaklar açısından Avrupa’da ilk sırada yer alıyor. Romatizma, sinir sistemi rahatsızlıkları, solunum yolu hastalıkları gibi birçok hastalığa iyi gelen bir “termal cennet” diyebileceğimiz ülkemizin şifa dolu kaplıcalarını bir sonraki tatiliniz için listeledik…

Sandıklı Kaplıcası (Hüdai) – Afyon

Sandıklı ilçesinin 8 Km. güneyinde bulunur. Sandıklı Belediye Başkanlığı tarafından işletilen Hüdai Kaplıcaları İşletmesi ile özel sektörce yeni hizmete açılan 5 yıldızlı Sandıklı Thermal Park Hotel olmak üzere iki adet çok kapsamlı tesis bulunmaktadır. Kaplıcada şifalı sular jeolojik bir çatlağın değişik yerlerinden zengin kaynaklarından çıkan şifalı suların ısısı 80-85°C dir. Sodyum sülfatlı ve bikarbonatlı olan suların radyoaktivitesi 8 ile 72 eman arasındadır. Hüdai Kaplıcaları radyoaktivide bakımından Türkiye’de ilk sırayı almaktadır.

hüdai termal turizm merkezi

Hüdai Kaplıcası, eskiden beri bilinen ve kullanılan bir kaplıcadır. İlk Hristiyanlık devrinde o civarın başpiskoposu Hieropoliste (Koçhisar) Sen Mişel bu kaplıcada hastaları tedavi ederek mucizeler göstermiş, bundan dolayı eski kitaplara Sen Mişel’in Mucizeleri diye geçmiştir. Bu şifa kaynağı dolayısıyla Hieropolis Mukaddes Şehir olarak tanınmış, diğer kaplıcalarla beraber Afyonkarahisar İline Frigya Salutaris (Şifalı Frigya) adı verilmiştir. Kaplıcada Bizans devrinden kalma hamamlar vardır.

Kaplıcanın özelliği şifalı çamurlarıdır ve çamur banyoları ile adını duyurmuştur. Toprak 68°C şifalı suyla karıştırıldığından 40-45°C bir çamur ortaya çıkar. Çamur banyosunda kalma süresi dayanma gücüne göre 6-7 dakikadır. Günde 1 defa girmek yeterli olmaktadır. Su banyosuna günde 1-2 defa girilebilir.

Kaplıca suyu ve çamurunun tedavi ettiği hastalıkların başında eklem ve omurga kireçlenmesi rahatsızlıkları gelmektedir.

Su Banyosu : Romatizmal hastalıkları, kadın hastalıkları, cilt hastalıkları, kemik ve kireçlenme rahatsızlıkları, solunum yolları hastalıkları, felçler, kırık çıkık sekelleri, hemiploji, kalp ve damar hastalıklarının tedavisinde,

Çamur Banyosu :Romatizmal hastalıklar, kemik ve kireçlenme rahatsızlıklarının tedavisinde.

İçmeler : Sindirim sistemi hastalıkları ve solunum yolları hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır.

Hüdai Kaplıcası bir tatil köyü görünümünde olup yıl boyunca şifa arayanlar için hizmet vermektedir.

Kaplıcada otel, 132 oda, 264 yatak; otel 34 oda, 68 yatak, 143 apart villa 715 yatak, 110 banyosuz daire 353 yatak bulunmaktadır.

Kaplıca tesisleri 3 kapalı büyük yüzme havuzu, 2 açık büyük yüzme havuzu, 600 kişi/saat kapasiteli çamur kürü banyosu, 2 adet kükürt banyosu, 3 adet çelikli havuzu, 3 adet saatlik banyodan oluşan bir gruptur.

Yaz sezonunda kamping yapma imkanı bulunan kaplıcada her türlü ihtiyaçları kaplıca tesis-lerinden sağlamak mümkündür. Ulaşım sorunu olmayan kaplıcaya Sandıklı ilçe merkezinden her 15 dakikada otobüs gidip-gelmektedir. Çevre düzenlemesi yapılmış, bütün sosyal tesisleri bulunan kaplıca; iyi bir dinlence ve sağlık turizmi için mükemmeldir.

Afyon – Antalya Karayolu’nun 65. kilometresinde bulunan kaplıcanın çevresinde konaklama imkanı sunan çok sayıda otel bulunuyor.

Gazlıgöl Termal Kaplıca Suyu – Afyon

Tarihte Frigyalılardan bu yana kullanılan Afyon Gazlıgöl yaylabağı kaplıca suları hem içmece tedavisi hem de banyo tedavisi olarak yararlanılan termal / kaplıca suyumuz kireçlenme, fibromiyalji, kadın kastalıkları, romatoit artrit, bel ve boyun fıtığı , cilt hastalıkları, kemik erimesi (Osteoporoz), gut hastalığı, sindirim sistemi ve dolaşım sistemi rahatsızlıkları, kas ağrıları gibi rahatsızlıkların tedavisinde olumlu sonuçlar vermektedir.

Afyon gazlıgöl termal tesisleri

İnsan vücudu yaşadığı sürece organizmada biriken zehirli maddeleri idrar, dışkı, ter, safra, tükürük bezleri ve buna benzer boşaltım yolları ile dışarı atar. Zamanla bu zehirlerin tam olarak dışarı atılması güçleşir, organlar tembelleşir ve zehirli maddeler vücutta birikip artmaya başlar. Sağlık Bakanlığı onaylı termal / kaplıca suyumuz içmece ve banyo kürü olarak kullanıldığında birikmiş olan bu zehirli maddeler idrar, dışkı, ter, safra gibi yollardan kolayca dışarıya atılırlar.

Pamukkale Travertenleri – Denizli

UNESCO tarafından Dünya Miras Listesine alınan Pamukkale kaplıcaları il merkezine 18 km. uzaklıkta bulunan, eski Hierapolis kentinin bulunduğu alanda yer alır ve travertenleri oluşturan bu sular, bölgenin en önemli ve etkin özelliğidir. Pamukkale termal kaplıcası sisteminin bir kolu sayılan suyunun bileşimi, Pamukkale kaynağına benzeyen Karahayıt Kaplıcaları ise, Pamukkale’nin 5 km kuzeyinde, Karahayıt kasabasındadır.

Pamukkale Karahayıt kaplıcaları

Tüm dünyanın bildiği ve yerli-yabancı turistin uğrak noktalarından olan Pamukkale, şifası yüzyıllar önce keşfedilmiş, karstik alanlardan çıkan termal suların oluşturduğu pamuk görünümlü kalker tüfleriyle Denizli’nin en ünlü termal kaynağı olarak biliniyor. Pamukkale merkeze 18 km. uzaklıkta buluna travertenler, kireç çözeltisinin oluşturduğu görüntüsü sebebiyle de görenleri büyülüyor. Pamukkale’nin kaplıca suyunun Tedavi (Endikasyon) Özellikleri ; Radyoaktivitesi yüksek olan kaplıca suları, kalp, damar sertliği, yüksek tansiyon, romatizma-siyatik, deri sinir, lumbago, gibi hastalıklarla uyuz, sivilce, kaşıntı gibi deri hastalıklarına karşı tamamlayıcı tedavisinde olumlu etkileri görülmektedir. Ayrıca kaplıca suyunun tedavi özellikleri tesisler bünyesinde verilmiştir.

Kızılcahamam Kaplıcası – Ankara

Ankara, şifalı sularıyla dünya sıralamasında önde gelen şehirlerden biri. Kızılcahamam ise, artık marketlerde bile rastlayabildiğimiz doğal içilebilen maden sularıyla meşhur.

Ankara’nın kuzeyinde bulunan Kızılcahamam Kaplıcası, Roma ve Selçuklular zamanında da işletildiği bilinen Büyük ve Küçük Kaplıca’dan oluşuyor. Özellikle yaz ve sonbahar dönemlerinde ziyaretçi akınına uğrayan kaplıcanın, modern konaklama tesislerinde şifalı bir tatil yapma şansınız var. 36 ile 50 derece arasında olan sıcak suların, karaciğer ve kalp hastalıklarından kadın hastalıklarına kadar birçok hastalığa iyi geldiği biliniyor.

Oylat Kaplıcası – Bursa

Çok eski bir geçmişe sahip olan Oylat Kaplıcası, Bursa’nın İnegöl’e çok yakın bir bölgesinde bulunuyor. Bu kaplıcanın suyuyla ilgili ölecek hastaları bile iyileştirdiğine dair bir inanış var.

Mükemmel bir doğanın içinde bulunan Oylat Kaplıcası, sadece şifalı suyuyla değil temiz havası ve ormanın içinde bulunan yürüyüş parkuruyla da, sakin ve şifalı bir tatil için doğru adres. Osmanlı dönemindeki hamam kültürünü devam ettiren kaplıcanın 40 derece olan suyunun, özellikle ağrılı sinir hastalıkları için etkili olduğu biliniyor. Kaplıcaya 1 saatlik mesafede bulunan Oylat Şelalesi ve Oylat Mağarası’nı da görmeyi ihmal etmeyin.

Diyadin Kaplıcaları – Ağrı

Ağrı’nın Diyadin ilçesinde bulunan Diyadin Kaplıcaları, Ağrı il merkezine 60 km. uzaklıkta bulunuyor. Ağrı’nın soğuk havasından sonra, şifa dağıtan sıcak sularında zaman geçirmek hem ruhunuzu hem vücudunuzu yenileyecek.

Cilt hastalıkları, romatizma, kadın hastalıkları, kemik ve kireçlenme hastalıkları, siyatik ve metabolizma bozukluğu gibi hastalıklarının tedavisinde yararlanılan Diyadin Kaplıcaları’nın şifalı suyu, ayrıca maden suyu niteliğinde. 12 ay boyunca hizmet veren tesiste konaklama imkanınız da bulunuyor.

Armutlu Kaplıcası – Yalova

Yalova’nın Armutlu ilçesinde bulunan Armutlu Kaplıcası, ilçe merkezinin 4 km. kuzeyinde kalıyor. Türkiye’nin ilk kaplıca tesislerine ev sahipliği yapan Yalova’nın ünlenmesi Atatürk’ün burayı ziyaretiyle başlıyor. Termal bölge, 1. dereceden doğal, tarihi ve arkeolojik sit alanı. İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlere yakınlığı dolayısıyla yerli turistin sık sık ziyaret ettiği bölge, yabancı turist tarafından da tercih edilen sağlık turizmi noktalarından.

Armutlu Kaplıcası, radyoaktivitesi yüksek kaplıcalar sınıfında bulunuyor. Asidin vücuttan atılmasında, sinirler üzerinde, iltihabi hastalıklarda ve kadın hastalıklarında, mide ve bağırsak hastalıklarında, yaraların iyileşmesinde, karaciğerin düzenli çalışmasında, hormonların iyileşmesinde yararlı olmasına rağmen; kanser, verem ve ilerlemiş kalp hastalıklarına iyi gelmeyebilir. Bölgede konaklamak için birçok lüks tesis var.

Karahayıt Kaplıcası – Denizli

Denizli’nin Pamukkale ilçesinde bulunan Hayıtlı Kaplıcası, Pamukkale’nin beyaz görüntüsünün tam tersi olarak, çıkan suyun kızıl renge sahip olması sebebiyle küçük kırmızı travertenlere sahip.

Şifalı suya bu rengi demir oranı yüksek metamorfik kayalar veriyor. Bölgenin toprağı da kırmızı renkte olduğu için, normal havuzlarının aksine burada kırmızı çamur havuzları görüyorsunuz. Karahayıt Kaplıcası’nın suyunun; kalp, damar sertliği, yüksek tansiyon, romatizma-siyatik, deri sinir, lumbago gibi hastalıkların yanı sıra; uyuz, sivilce, kaşıntı gibi deri hastalıklarına iyi geldiği biliniyor.

Tuzla Kaplıcaları – İstanbul

Özellikle İstanbul’da yaşayanlar tarafından, yakınlığı dolayısıyla hafta sonları günübirlik geziler için bile tercih edilen Tuzla Kaplıcaları, şifalı sularıyla sadece İstanbulluların değil, yerli ve yabancı turistin de büyük ilgisini çekiyor.

Sodyum oranı yüksek olan suyun, astım gibi üst solunum yolu hastalıklarının yanı sıra metabolizma ve cilt hastalıklarında da iyileştirici etkisi görülüyor. Tesiste aynı zamanda termomineral bir havuz da bulunmakta.

Karacasu Kaplıcaları – Bolu

Bolu’ya 5 km. uzaklıkta bulunan Karacasu Kaplıcaları, Büyük ve Küçük Kaplıca olmak üzere iki kaplıcadan oluşuyor. Karadeniz’in muhteşem doğasının içinde, ormanlarla kaplı bir çevrede bulunan Karacasu Kaplıcaları’nın bulunduğu bölge “termal turizm merkezi” seçilmiş olup; burada Sağlık Bakanlığı’na bağlı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi bulunuyor.

Kaplıcanın termal suyunun; beyin ve sinir cerrahisi sonrasıdaki uzun süreli hareketsiz kalma durumlarında, stres bozukluğu ve spor yaralanmalarında tedavi edici etkisi olduğu biliniyor. Termomineralli bu suyun içme kürü olarak da iyileştirici etkisi olduğu var; ayrıca çok lezzetli ve şişelendiğinde uzun süre tadı bozulmadan saklanabilen bir su. Karacasu Kaplıcası’na gittiğinizde, Karadeniz’in eşsiz doğasının da tadını çıkarmayı unutmayın.

Gönen Kaplıcası – Balıkesir

Balıkesir’in Gönen ilçesinde bulunan Gönen Kaplıcası’nın suyundan hem içerek hem de banyo yaparak faydalanılabiliyor.

Sodyum sülfat ve sodyum bikarbonat açısından zengin değerlere sahip olan termal suyun sıcaklığı çok yüksek olduğundan (73 derece), banyo için havuzlarda soğutulmuş su kullanılıyor. Gönen Kaplıcası’nın suyu 2012 yılında “dünyanın en mineralli suyu” suyu olarak tescillendi. 600 metrekarelik bir alana yayılan kaplıca, aynı zamanda “doğa harikası” olarak isimlendiriliyor. Mineralli suyun içilmesi, hazımsızlık ve bağırsak hastalıklarına iyi geldiği gibi; banyo yapılarak kullanıldığında kireçlenme gibi rahatsızlıklara ve ruhsal hastalıkların verdiği sıkıntılara çare olduğu biliniyor.

Editör

DİKKAT ÖNEMLİ : Sitemiz bilgi ve kültür konularında sizlere bilgi derlemek amacıyla kurulmuştur. Sizlerin öneri ve düşünceleri bizim için çok kıymetlidir. Bu dilekle bizimle ve okuyucularımızla paylaşmak istediklerinizi yazabilirsiniz. Bu sitede yer alan içerik hiçbir durumda tanı ve tedavi amaçlı bir öneri niteliği taşımamaktadır.Tüm sağlık sorunlarınız için öncelikle doktorunuza başvurunuz. Alternatif tedavi yöntemleri için doktorunuzdan tavsiye alınız ve doğal ürünleri bilinçli, doktorunuzun belirttiği şekilde tüketiniz. Sitede yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlı olup, kullanımına, uygulanmasına, satın alınmasına, delil gösterilmesine veya tavsiye edilmesine aracılık etmez. Sitemizdeki bilgiler, hiç bir zaman kesin bilgi kaynağı olmayıp, kullanıcılar tarafından eklenmiştir veya yorumlanmıştır. buradaki bilgiler sitemizin asıl görüşlerini içermeyebileceği gibi hiçbir taahhüt ve tavsiye yerine de geçmez.

Bir cevap yazın